Kürd Araştırmaları 7


Kürd Araştırmaları 7


Kürd Araştırmaları 7

Kürtler, muktedir ulusal kültürün modern tahayyül edilmiş kurgusu içinde, yani ‘Türklüğün’ ızdırabı içinde hep toplumsal bir ‘anomali’ olarak kabul edildi. Dolayısıyla, dışlanan Kürt öznelliği kendisini her zaman mağdur, görünmezlik etrafında örerken, madunun kimliği ve kırılganlığı bunların arasında sembolik bir anormallik figürü olarak kalmaktaydı. Oysa madun artık travmatik öfkesiyle, kırılgan diliyle kendi bedeni üzerine konuşmakta. Ve bunun yaratıcı algıda tekil bir karşı-şiddet oluşturduğunu ve devletin şiddetine karşı çıkmak dışında kendine erişmenin imkansızlığının da pay edildiği, aksini yapmamanın imkansızlığının içine yerleşen bir reddiyle de alakalı olduğunu belirtmeliyiz. Bu “çifte bağlama” hali, Kürt güncel varoluşunda sömürge belleğinin işlevsizliğini sunan dağınık bir makine gibi sinema ve sanat çalışmaları üzerinden çoklu yol haritasında bize radikal bir kartografya sunuyor. Kürt tarihinin esamesi okunmayan, görünmez kılınan öznelliği konuşmaya başlıyor ve burada bilinçdışının yaralı belleği bir savunma olarak kendini tasarlamıyor, o tahakküm kapasitesi üzerine inşa edilmiş bir toplumsallığın temellerini sarsan kolketif bir sözcelem, mikropolitik yol güzergahında post-travma algısını görselleyen dağınık beden. Ve sinemada bu dil ekranın imgeleriyle buluşarak başka bir sorguya giriyor

Detay

40.00 TL

%30

28.00 TL